Cuma günü “Gençler Gençliğini Yaşayacak” sloganı ile tanıtımını Genel Başkanımızın yaptığı CHP Gençlik Raporu’nu sizlerle mutlulukla paylaşıyorum.
Aşağıdaki linkten raporu indirebilirsiniz:
www.chp.org.tr/wp-content/uploads/graporu.pdf
Toplantıya Milliyet’ten Abbas Güçlü, Şükran Pakkan ve Aslı Aydın Taşbaş, Hürriyet’ten Kanat Atkaya ve Cansu Çamlıbel, Radikal’den Koray Çalışkan,Ceren Şehirlioğlu ve Pınar Öğünç, Star Gazetesi’nden Mustafa Akyol, NTV’den Burak Cop, Cumhuriyet’ten Figen Atalay ve Özlem Yüzak, Hürriyet Daily News’dan İpek Yezdani, T24′den Selin Ongun katıldı.
Genel Başkanımızın konuşmasının özetini de sizlerle paylaşıyorum ve yorumlarınızı bekliyorum:
“Değerli basın mensupları, sevgili arkadaşlar hepiniz hoşgeldiniz. Bugün burada partimizin gençlik raporunu sizlerle paylaşmak için bulunuyoruz. Türkiye’yi gençlerimiz için ve gençlerimiz ile nasıl değiştireceğimizi anlatmak için buradayız. Bugün bir değişimin, büyük bir dönüşümün heyecanını paylaşmak için bir aradayız.”
“CHP olarak Türkiye için büyük bir dönüşümü hazırlıyoruz. Biz Türkiye’yi özgürlükçü demokrasiye taşımanın heyecanı içindeyiz. Türkiye’de herkesin özgürlüklerini genişletebilmenin planlarını yapıyoruz. Bu kapsamda ilk önce ‘sosyal adalet daha çok özgürlük’ demek dedik ve karşınıza Aile Sigortası ile çıktık. ‘Özgür İnsan Kardeşçe Yaşam’ dedik ve karşınıza Sivil Toplum raporumuzla çıktık. Şimdi de, Türkiye’de özgürlükçü demokrasinin kurulmasında en önemli müttefiklerimiz olacağına inandığımız toplumsal kesime dair, yani gençlere dair raporumuzla karşınızdayız. “
“Aile Sigortasının, sivil toplumun ve şimdi de gençlik politikalarımızın temelinde hep aynı hedef var: özgür insan hedefi. Politikalarımız belli bir tip, teksesli bir gençlik yaratmayı amaçlamıyor. Amacımız tam tersine, gençlerin farklılıklarını istedikleri gibi yaşayabilecekleri özgür bir Türkiye oluşturmak. Amacımız renkli ve çok sesli bir gençlik için gerekli şartları yaratmak. “
“Bu doğrultuda ilk yapacağımız iş bir gençlik politikası oluşturmak. Geçtiğimiz 10 yılda 155 ülke kendi kapsamlı gençlik politikalarını oluşturdular. Gençlerini karar mekanizmalarına katmak için adımlar attılar. Biz peki ne yaptık? Cevap maalesef kocaman bir ‘hiç’. AKP kendisine 12 Mart’tan, 12 Eylül’den kalan bayrağın taşıyıcısı oldu. Gençlere denetlenmesi, büyüklerine itaat etmesi gereken ‘olağan şüpheliler’ olarak baktılar. Gençliğin taleplerini hep göz ardı ettiler. Gençlere sunacak politikası olmayan AKP, gençlerin karşısına polisle, gazla, copla çıktı. Söyleyecek sözü olmayanlar, konuşmak isteyenleri susturmayı seçtiler. İşte biz bu anlayışa son verecek politikalarımızla karşınızdayız.”
“CHP’nin gençlik politikaları her şeyden önce gençlerimizi güçlendirecek. Güçten kastımız kas gücü değil tabii ki. Gençleri güçlendirmek, onlara daha çok haklar vermek demek. Gençleri güçlendirmek, onlara bu haklardan faydalanabilecekleri olanakları vermek demek. Gençleri güçlendirmek, onlara daha çok kulak vermek, onların sözünü dinlemek demek. Daha çok hak, daha çok olanak ve daha etkin katılım, işte bizim güçten kastımız budur.”
“Bu doğrultuda gençlerin haklarını anayasal garantiler altına alacağız. Artık Anayasa gençleri denetlenmesi gerekenler olarak görmeyecek. Devletin görevi gençlerin önünü açmak, onların özgür alanlarını korumak olacak. “
“Gençlere eğitimde, istihdamda ve sosyal hayatta daha çok ve daha kaliteli olanaklar yaratmak sosyal devletin bir görevi olacak.”
“Gençlerin tüm seviyedeki karar alma mekanizmalarına katılımları için gereken bütün adımları atacağız. Bu konuda çok net bir politikamız var. Gençler sadece geleceğin sahipleri değil, aynı zamanda bugünün de ortaklarıdır. Gençler bugünün eşit ortaklarıdır. Dolayısıyla tüm karar mekanizmalarında yetişkinlerle eşit haklara sahip olmalıdırlar.”
“Şimdiye kadar hep gençler dedik; tüm gençlere yönelik ortak politikalarımızdan bahsettik. Peki tüm gençlerimizin ihtiyaçları aynı mı? Tabi ki değil. Sosyal demokrat bir parti olarak, gençlerimizin arasındaki farklılıkların ve eşitsizliklerin çok iyi bilincindeyiz. 100 metre ötemizde İstiklal Caddesi’nde dolaşan gençle, az ötesinde Dolapdere’de, Tarlabaşı’nda yaşayan gençlerimiz belki aynı kaldırımları arşınlıyorlar, ama çok farklı problemlerle uğraşıyorlar.”
“Televizyonlarda, gazetelerde, genelde genç dendiğinde, İstiklal Caddesi’nde dolaşan, çoğunluğu öğrenci olan gençlerimizi görürsünüz. Biz tabii ki tüm gençlerimizin okumasını, tüm gençlerimizin hayatının İstiklal Caddesi kadar renkli ve kültür dolu olmasını istiyoruz. Ama milyonlarca gencimizin de o resimde görülmediğini çok iyi biliyoruz. İşte o yüzden biz CHP olarak ‘görülmeyen gençleri göreceğiz’ diyoruz.”
“Kim bu görülmeyen gençler? Onlar çalışan gençler veya çalışarak okumak zorunda olanlar. Daha hayatlarının baharında, hayatın gailesini sırtlamak zorunda kalan gençler onlar. Onlar mevsimlik işçi olarak göçmek zorunda kalan gençler. Onlar engelliler. Onlar evde oturan veya oturmak zorunda kalan kızlar. Biliyor musunuz ki tam 2,2 milyon genç kızımız şu anda ne okuyor ne de çalışıyor. İşte biz CHP olarak biliyoruz. Biz CHP olarak onları da görüyoruz. Onlar için de politikalar geliştiriyoruz.”
“”Bu politikaları oluştururken bizi yönlendiren temel bir ilkemiz var: Tek bir gencimiz bile arkada kalmayacak. Tek bir gencimiz dahi dışlanmayacak. Tüm gençlerimiz için fırsat eşitliğini sağlayacağız. Bir tek gencimizin dahi, ailesinin maddi durumu, tutucu çevre şartları, ana dili veya cinsiyeti gibi nedenlerle hayatta geride kalmasını kabul edemeyiz. Bu tarz nedenlerle hayata geriden başlayan varsa, onları toplumun geri kalanı ile aynı başlangıç çizgisine çekmek bizim borcumuzdur.”
“İşte size başta bahsettiğim büyük değişimi biz bu ilkeler ışığında şekillendiriyoruz. Türkiye’yi değiştirmek istiyoruz çünkü bu ülkede özgürlükçü demokrasiyi kurmak istiyoruz. Türkiye’yi değiştirmek istiyoruz çünkü gençlerimizi güçlendirmek ve fırsat eşitliğini sağlamak istiyoruz. Amacımız gençlerimizin önündeki tüm engelleri kaldırmak ve onların hayatlarına kendi hür iradeleri ile şekil verebilmelerini sağlamak. Amacımız güçlü, renkli, katılımcı bir gençlik için gerekli şartları hazırlamak”
“Değerli basın mensupları, Sevgili arkadaşlar, bu değişim emin olun başladı. Değişimin rüzgrları artık hissediliyor. Bu raporun hazırlıkları sırasında genç arkadaşlarım bana bir şarkıdan bahsettiler. Soğuk Savaşın sonunu simgeleyen önemli bir şarkı. Eminim sizler de biliyorsunuzdur: Scorpions isimli Alman grubun ‘Değişim Rüzgrı’ şarkısı. Çok güzel bir girişi var. Islıkla çalınan bir melodi ile başlıyor. Hoş, etkileyici bir ıslık… Islık güzel bir simge aslında. Gelmekte olan değişim rüzgrını müjdeliyor ıslıklar. Gençlerin dudaklarında kulaktan kulağa yayılan ıslıklar birleşiyorlar ve rüzgr oluyorlar. Değişim rüzgrı oluyorlar. İşte o yüzden biz de bu yolun başından beri ‘bir ıslık da sen çal’ diyoruz. Tüm insanlarımızı, tüm gençlerimizi bu değişime çağırıyoruz.”
“Sözlerimin sonuna gelmişken ve ıslık çalmak demişken büyük şairimiz Melih Cevdet’i anmamak olmaz. Ne diyor Melih Cevdet ‘Islık Çalmak’ isimli şiirinde: Balıklar için deniz lazım/ Sevişmek için işsiz olmak/ Ve geceleri yatakta/ Duymamak için tabanların sızısını/ Zengin olmak lazım / Hlbuki ıslık çalmak için / Bir şey lazım değil… “
“Biz diyoruz ki gelin hep beraber ayağa kalkalım ve başlayalım değişimin ıslığını çalmaya. Bu ıslığı geceleri tabanı sızlayan da çalsın sızlamayan da. Yoksa elimizden alacaklar ıslık çalma özgürlüğümüzü. Ve arkadaşlar emin olunuz artık duyuluyor bu ıslık. Yukarıda İstiklal’de aşağıda Tophane’de, Trabzon’da, Van’da, İzmir’de duyuluyor artık ıslığımızın sesi. Değişim geliyor, ıslıklarımız rüzgr oluyor. Bu rüzgrın önünde duvarlar duramadı; Demir Perdeler indi bu ıslıklarla. Şimdi de biz yıkacağız tüm baskıcı engelleri. Gençlerimiz için, gençlerimiz ile değiştireceğiz Türkiye’yi.”
Comments